Algilama farkliliklari yazilarima devam ediyorum..
Yazi dizimin 3. bölümünde bu konuyu islemeye karar verdim..
Biz Türkler cok iyimser bir milletiz..
Bu huyumuzu gercekten cok seviyorum..
Hicbir sekilde umudumuzu kesmiyoruz..
Hersey ne kadar kötü giderse gitsin, bir sekilde dogan günese, acan cicege, vizildayan böcege, parlayan ay isigina bakip mutlu oluyoruz..
Az ile yetinmesini biliyoruz..
Arkadaslarimiz, dostlarimiz önemli..
Bir cay esliginde muhabbet etmeyi , kapiyi calan komsuyu hemen iceri buyur edip, bir fincan kahve ikram etmeyi, iki cift güzel laf etmeyi, gönül almayi biliyoruz..
Belki de dinimizin verdigi güzellikler bunlar..
Umudu kesmemek.. Allaha siginmak. Her karanligin sonu aydinliktir demek..
Inanclari derin olmayanlar da var tabi..
Herkes ayni sekilde inananacak degil..
Ama onlarin da aile egitimlerinden geliyor.. genlerinde yazili umut ve yukarida saydigim diger özellikler..
Din zamanla, kültürü etkiliyor.. Kültürler de nesilleri
Bazi seyleri söküp atamiyor /atmiyor iste insan..
Hem niye atsin ki, onu ayakta tutan, güc veren güzel seyleri..
Simdi size baska bir örnek anlatacagim..
Bir dügün..
Insanlar burada bir dügüne gittiklerinde (bahsettigim dügün tam anlamiyla bir Alman dügünü ) sanki normal bir yemege gidiyorlarmis gibi bir hava oluyor..
Biz de olsa dans edilir.. Ickiye falan ihtiyac kalmaz kafayi bulmak icin.. :))
Birinin nesesi, sevinci öbürüne gecer..
Herkes kalkip danseder.. Kurtlarini döker ..kanimiz kaynar..
Yok burada önce yemek yeniyor deriiiiin bir sessizlik icinde.. (ölü evinde miyiz? kim öldü? Evlilik ölüme es ilan edildi de benim haberim mi yok? )
Sonra insanlar yemeklerinin yaninda alkollü iceceklerini icerekten biraz gevsiyorlar.. Ancak 3-4 saat sonra insanlar birbiri ile dansetmeye, icten (?) muhabbete basliyorlar..
Yoksa yok..
Adamlar acayip gergin..
Yanlislikla degiversem birine sanki giyyyyyyt giyyyyyyyk diye akortsuz keman sesleri cikaracaklar..yani o kadar gergin.. :)))
Sonra zaten dügün bitiyor.. Herkes evine gidiyor cok sükür :))) onlar erdi muradina ..biz gidelim evimize.. :)))
(gerci dediler bana daha eglenceli dügünler var.. Ama inanamiyorum hani bizimkiler gibi olacagina )
Biz de öyle mi ya..
Gülünür, eglenilir, sevinc gözyaslari dökülür.. (tabi gücenmeler,laf etmeler falan da olur ama o kadar duygu selinin icinde, kaynar onlar da artik :)) es geciverelim..:)))) sonucta onlarda disariya vurumlar.. Iyi ya da kötü.. )
Ama burada adam iyi ya da kötü birsey diyene kadar, o kemanin telini birazcik gevsetene kadar, birazcik duygusalsallik kirintilari gösterene kadar hayli bir vakit geciyor..
Yani duygularini bastirmaya cok alismis bir topluluk..
Hem üzüntüsünü, hem sevincini..
Aksamlari haberlerde bile sürekli karamsar bir havalar.."Ihracatimiz yüzde bilmem kac artti ama artis beklenen yüzde bilmem kaca ulasamadi.. "
Sunucu adam neredeyse aglayacak..sanki kendi sorumlu bu sonuctan..
Ee kardesim iste ihracat artmis daha ne istiyorsun ? O kadar yüksek beklenti icinde olmayiverseydiniz..
Bardagin dolu yanina bakiver sen… !!
Yok hayir..sürekli iyi haberler, ulasilamayan "hedef sayilar" ile gölgede birakiliyor..
Insanlarda ayni öyle.. Para pul var. Sosyal ekonomik durum iyi..
Imkanlar güzel..ama acayip bir karamsarlik..sürekli bardagin bos kalan yanini görüyorlar..
Bana bir arkadas bunun, birseylere sahip olupta kaybetmek korkusundan kaynaklandigini söyledi..
Ne derece dogru bilemem..
Bunun icindir ki pek cok kisi , "burn out" yani "yanmislik" diye cevirebilecegim bir sendroma giriyor..
Birbirleri ile konusmadiklari, konusamadiklari icin.. Kendilerinden cok fazla sey bekledikleri icin..hedefleri cok yüksek belirledikleri icin..
Öfkelerini acikca kusamadiklari icin..aglayamadiklari icin üzüldüklerinde..
Bu durumda sevindiklerinde de candan gülemiyorlar gibime geliyor.. gülüp sevinirlerse, belki hemen kaybederler..sevinmesinler daha iyi..
O zaman kaybedince de üzülmezler… anlamiyorum iste..
Eskiden annemin, komsu teyzeler ile yaptiklari günler vardi. Hani su iki haftada bir yapilan kabul günleri..parali ya da parasiz..
Altin günü falan :))
Pastalari kekleri yerler, sonra üstüne bir güzel göbek atarlardi..
Cok gülerdik biz cocukken..pastalari da yutardik bir yandan..
Onun buradaki adi "dans terapisi :))) "
Birbirini hic tanimayan insanlar gerginliklerinden kurtulmak icin, bilmem kac euro para verip böyle bir gruba yaziliyor sonra haftada bir kere o dans grubunda gevsemeye calisiyor yine o tanimadigi insanlar ile..ne derece gevsenirse..bence sadece para cüzdanlari hafifliyor ..:))
Hem insan öyle pat diye sevinmeden etmeden, pasta börek yemeden, nasil danseder de gevser?
Tabi para döktügü icin, bu dans isi bana yaramadi da demiyor. Faydasini gördügünü iddia ediyor..
(ama bir degsen, hala giiiiiiyyyt diye ses cikaracak gibi :)) )
Aklimdan geciyor "kardes, seni bizim türk günlerine bir gönderelim, bak senden ne yaparlar" demeyi :)))
Yok demiyorum..acil sifalar diliyorum..
Soruyorlar " sen ne yapiyorsun böyle gevsemek icin?
"cay icip , yaninda örgü örüyorum…" diyorum
cok mu siradanim ne ?? :))
(gerci bu aralar bu da moda oldu.. Örgü gruplari var yine tanimadiginiz bilmam kac kadinla bir araya gelip, örgü örebileceginiz.. Böyle bir deneyimi baska bir yaziya sakliyorum :)) ama hersey gibi onu da cok profosyonel yapiyorlar tabi..hicbirsey amatörce kalmiyor.. )
Hani diyorum, belki bu gruplarda kendileri gibi insanlari bulup, arkadas olup , yalnizliklarini gidermek gercekten iyi geliyordur onlara..ama para dökmeden de arkadas olup ayni seyleri yapabilirler hani.. Araciya ne gerek var.?
Sonra baska ne var..
Emekleme gruplari var.. (ki annelik dönemimin basinda, ben de böyle bir gruba girip yeni arkadaslar edinmistim..para dökerek :)) uzun yillar is hayatindan sonra birden bire cocukla evde kalmistim..cocuklu arakdaslarim da yoktu..bu durumda bende bu yola basvurdum.. Cok profosyönel..:)))
Böyle bebekleri olan anneler , aile egitim merkezine basvuruyorlar..orada bir cocuk psikologunun esliginde Emi Pikler ya da bilmem kim methoduna göre cocuklarin gelisimi inceleniyor, oyunlar yapiliyor..cocuklar gülüyor.. 2 saat sonra herkes pilisini pirtisini toplayip evine gidiyor..
(gerci cocuk psikologunun faydasini gördük.. Bize güzel bilgiler verdi..simdi para dökmüsüm yaramadi demeyeyim ben de :)))))))
(Emi pikler konusu ayrica bir yazi da islenecektir ..cok uzun coook ,,:) ))
Cok sükür o gruptaki arkadaslar ile baglarimizi devam ettirdik..
Ben dedim " hadi gelin para dökmeyelim, birbirimizde bulusalim.." (Türk aklimi seveyim..:))
Ilk bulusmayi tertipledim.. Yaptim pastalar börekler..
Cocuklar 4 yasina geldi hala bulusuruz, konusuz--
Iki ayda bir aksamlari, cocuklari babalarina birakip hanimlar olarak yemege gideriz..(Gruplara dökmedigimiz parayi artik buraya döküyoruz :)))
Ama ben o fikri vermeseydim ne olacakti? Acaba o ilk daveti yapmasaydim hala bulusuyor, görüsüyor olacak miydik? :))
Pek cogunun dertlerini tasalarini da dinledim.. Yeniden ise baslama dönemlerindeki SIKINTILARI beraber atlattik.. Cocuklari beraber ana okuluna alistirdik..yani giiiiiiyyt demiyoruz artik birbirimize degince :)))
Yani diyecegim bu bizim milletimiz de otamatik olarak olan seyler, burada biraz iteklemek ile oluyor..
Kaldirimlari güzel dösüyorlar ..yaya gecidinde küfretmeden duruyorlar , otobüsler bebek arabalarina kucak aciyor..hani orasi tamam :))
Ama duygu dünyalarini , bizim gibi, bir bardak tavsan kani cayin yaninda acmiyorlar..acana kadar uzun zaman calismak gerekiyor..emek sarfetmek gerekiyor ki cogu böyle bir emegi bile vermiyor..vermeye deger görmüyor..calismaktan basi kalkmiyor ki..vakitleri de az.. ( o kaldirimlar nasil dösendi zannediyorsunuz..ben kafayi bozdum galiba kaldirimlar ile :))
Ne kendilerine vakitleri yetiyor, ne baskalarina..
Medeniyet ileri, sosyal imkanlar cooook..o konuda birsey diyemem..
Ama duygusal dünyalari, en azindan bizim ki kadar (belki daha fazla) calkantilar icinde.. Cikis yollarini genelde profosyonel ellerde ariyorlar..
Belki sadece arkadasa ihtiyaclari var onlari dinleyen..belki de bir komsuya.. Belki de güven eksik baskalarina karsi.. onun icin bu yalnizliklari..
Son olarak diyecegim "arkadaslarimizi , dostlarimizi, komsularimi öpüp basimizin üstüne koyalim.."
Cok yazdim yine..
Nereden nereye geldim..daha bu konu ile ilgili cok sey var yazacak..
Ama hangisini yazacagimi karistirdim birden..
Not : Su dans terapi isine profosyönelce girissem mi ?
Gelsinler bana yazilsinlar, ben pasta börek yapayim sonra bir göbek havalari kaseti tak teybe :))
Ohh .. Yatirim bu kadardan ibaret..
Sonra onlar sag, ben selamet--
Gecim derdi kalmaz valla... yeterince potansiyel müsteri var nitekim :))
Hem gittikleri dans terapilerde pasta , börek bile yok..ac karnina cekilir mi o ?
Bende ki hizmeti bulamazlar
Bakin... gelecege umutla baktim bile :))))
Ama herhalde ben o insanlari arkadas edinir, paralarini bile alamam.. :)))
bakin bu noktada yine Türküm.. Yeterince profosyönel olamiyorum.. :)) amatör ruhluyum … :))
öyle de kalayim en iyisi..:)
9 yorum:
Merhaba yazını okuyunca farkettim bizim değerlerimizi ne mutlu ki kaybetmediklerimizi. bugün iki komşu geldi hemen bir kahve yanında kek... ama sahiden çok güzel değerlerimiz var. Bence sen şu dans terapisini yapsan iyi olur gibi görünüyor ihtiyaçları varmış o insanların :)
Ohh afiyet olsun kekler..;) yapayim degil mi dans terapiyi...?iyi para kirarim..;)))))
Ohh afiyet olsun kekler..;) yapayim degil mi dans terapiyi...?iyi para kirarim..;)))))
Öncelikle Türk aklını seveyim, çok iyi yapmışsın kendine de güzel bir arkadaş grubu yaratmışsın bu şekilde. :)
Sanırım batıdan doğuya doğru gidildikçe, duygular mantığın ve düşüncenin önüne geçiyor. Batıllar çoğalıyor, adetler vs. Almanlar katı mantıkları ile ün yapmış bir millet, bizim tam tersimiz. Bir arada yaşamak o nedenle daha da bir zor olmalı. Bizde kaldırım sorunu var onlarda duygu işte bu yüzden. Alman usulü denen hesap ödeme şekli bize utanç verir, en basitinden herkes ısmarlamak için kavgaya tutuşur. Onlardan birine bir şey ısmarlamaya kalksan adam hakaret addeder sanki... NE alaka canım şeklinde...
Devam et bu anlayış farkı konseptli yazılara sen, çok sevdim ben bu konsepti.
Canim rengim yine kosup gelmissin yaaaa;))) can dost.. Nasil buldum ben seni.. Ve diger arkadaslari...
.. Ben yazarim..costum bu ara;))))
Bir arkadasima söz vermistim bunlari yazacagim diye.. Kendisi 2yil önce vefat etti.. Onunla konusurduk.. Türkcesi iyi degildi.. Ona kitaplar verirdim..basit okuyabilecegi..
Demisti bana.."sen cok komik anlatiyorsun.. Bunlari unutma yaz bir kenara.. Br kitap gibi yayinla.."
Kitap yazmak benim ne haddime.. Ama bloguma yaziyorum.. Yazilar bitince o ablama ithaf edecegim.
O da yillarca böyle seyleri gözlemlemisti..kahve esliginde muhabbet eder catlayana kadar gülerdik..birden biri birakti gitti bizi;(
Yanlis anladilmasin..kendi ablam degil.. Is yerin edindigim bir arkadasim..hatta kendi teyzemle ani yastaydi..1957dogumlu..ama kendine ismiyle hitap ettirirdi.. Serap....Yattiigi yer nur olsun..
hep amatör ruhlu kal sen.burada da amotör ruhlu insanlar giderek azaldı.varlıklarını bilmek iyi geliyor..
Sorma.. Herkes her konuda profesör.. Dayanamiyorum artik..;)))
Tek bildigim hic birsey bilmedigimdir diyim..tatliya bagliyayim..;)))arada kesiyorum burada ahkamlari bakmayin bana.. ;))))Ben normalde kimseye kesmem ahkam.. Herkesler konusur benim yanimda..bilmis bilmis..ben susarim.. Sevmem cok konusmayi..ama yazinca cok yazarim..;)))yandiniz siz yandiniz...;))))
Yorum Gönder