21 Kasım 2013 Perşembe

Onlar ermis muradina, biz cikalim tahtina...

Son iki haftadir etegimdeki tüm taslari döktüm... Birikmis ne varsa yayinladim.. Projesini bitirmis bir mühendisin rahatligi ile sizleri selamliyorum... 

Ben bu blogu niye actim, niye yazdim o bana kalsin... Burada yazdigim her yazinin arka planinda, kimsenin görmedigi, tek benim görüp okudugum, hatirladigim bir hikaye vardi... Her yazinin arka planinda, her konulmus fotografin ince ayrintisinda, yazilmamis bir yazi vardi...
Sizler öndeki yansimasini bir kazak, bir bere, bir sirke, bir balli yogurt diye gördünüz belki...ama ben kiminin arkasinda endise, kiminin arkasinda merak, kiminin arkasinda üzüntü, hayal kirikligi, kirginlik, korku,  kiminin arkasinda sevinc, heyecan okumaktaydim..kendimce sifreledim dokularini, kokularini o günlerin.. Konserve edip sakladim  kimi göz yaslarini, kimi sevinc cigliklarini...

Burasi bir yün yumak sandigiydi..cocuklugumdan beri severim, renkli yünlerle oynamayi..arada define sandigi, kitap sandigi, ekmek/ sirke sandigi oldu...her kiliga soktum hani...;) 

 Bir sürü renkli kostümün oldugu, bir sandik oldu benim icin mütamadiyen...:) Giydim kostümümü..bir gün bahcivan oldum...bir gün kendi sökügünü dikemeyen terzi bazen asci, bolca cöpcü.. ;))) , bir gün gida teknisyeni, ara sira cocuk, bolca anne , az biraz ben oldum...:) ne hayal ettiysem, onu oldum iste... :) 

Kum tanesi diye basladim... Rüzgarlar ile savruldum... Arada baska minik kumlara degdim, bazi bazi taslara carptim, kimi güzel midyeler gördüm.. Bolca ici incili istiridye..;) 

Arkadaslarim oldu yüzlerini görmedigim...seslerini duymadigim..
Bir Alanay oldu, bir  cebimdeki rengim, bir evren,  bir selen... 
Bir de bebekli kedi geldi aramiza son zaman.. 

Bir sürü tanidik oldu da,  onlarin yeri farkli iste...

Yazacaklarimi yazdim velhasil.. Siz ne okudunuz bilmem ama, ben cok yazdim aslinda ;) 

Herseyin bir sonu var ya ... Iste o noktaya geldim... ;) 

Burada yollari ayiriyorum blogla, blogculukla...;) sayfayi acik birakiyorum...belki icinde,  birinin isine yarayacak birseyler vardir... :) 

.
Onlar erdi muradina, biz cikalim tahtina...








Deli isi dokuma tezgahlarimiz :)


Benim dedem dokumaciydi... El dokumasi ipek kumaslar dokurdu... Cok erken vefat etti... 4 yasindaydim... Istanbul' da oturdugumuzdan sadece yazlari görürdüm... Tek hatirladiklarim, yer sofrasinda yenen bir ögle yemegi, tezgah odasinin camina burnumu dayayip onu izledigim bir an, beni salincakta salladigi ve her ona dogru ucusumda beni kucakladigi dakikalar..anneme " kizim buna koruk suyu icir ...bu cocuk zayif " dedigi serin bir yaz sabahi... Sonra uzun süre birsey yok hatiralarda...


Sonra onu Izmir de yattigi hastanede ziyarete gidiyoruz... Ben cocugum diye almiyor hastane görevlisi  beni iceri... Anneannem asagiya iniyor... Bu sayede annem, babasini ziyaret ediyor...ben bir kus görüyorum..." kus dedeme söyle ben burdayim.. Onun penceresine uc.. Söyle ona ... Beni almadilar.."

 Akrabalarda kaliyoruz bir gün..kizarmis ekmek, demli cay kokusu...

Istanbul' a dönüyoruz... Ben dedemi bir daha göremiyorum... Birkac gün sonra ölüm haberi geliyor...

Iste, o dedemden yadigar , bir dokuma aski saklidir icimde..
Buradaki yansimalarini buradaki linkte gördünüz...
http://yunyumaksandigi.blogspot.de/2012/01/dokuma-isleri.html

Bu ara iyice abarttik...kizim anaokulunda minik cocuk tezgahinda minicik bir hali dokuyor... Evde de yapmak istedi... Bir karton kutuya bir tezgah yaptim...

Önceden de ona yaptiydim böyle basit birsey...linkte mevcut...

http://yunyumaksandigi.blogspot.de/2011/10/kizimin-dokuma-tezgahi.html

Sonra costum kendime bir düzenek yaptim..Taragi bile var... ;))).salonun kaloriferine bagladim tek tek germe ipliklerini.. ;) tsörtten kese kese ip yaptim..onunla dokuyorum.. Ne yapacagim mechul...;) hele bir bitsin..evde eski tsörtleri atmamistim iyiki... ;) böylece degerlenir...

Böylece deli isi tezgahlarimizi da gösterdik..

Siz sakin iyice düsünmeden, tasinmadan kalkismayin bu ise...
Hani akilli insan isi degil yaptiklarim..:) ev yan yatti, toza batti demeyin arkamdan...:)








Börülce nin severek yiyip, ictikleri


Bu postamda, cocuklara tatli niyetine verilebilecek, birkac tarifi paylasmak istiyorum...

Birincisi, balli tahilli ev yogurdu... Bunu yaz aylarinda bögürtlenli  ya da cilekli yapiyoruz...kisin muzlu..


Ikinci tatlimiz ev yapimi dondurma... Yine ayni ev yapimi yogurdu mevimine göre meyve ile karistirip, bal ile tatlandiriyoruz... Sonra dondurma kalibina döküyoruz, buzluga atiyoruz..sonuc olarak, katki maddesiz, renklendiricisiz, sunni aromasiz bir dondurmamiz oluyor..fotograftaki muzlu dondurma..


Ücüncü tatlimiz bugulanmis tarcinli, yogurtlu, balli elma... Yaninda da ceviz..
Elmayi  bugulamadan yemek daha iyi tabi... Ama benim kiza, arada böyle birsey yapinca farkli geliyor... Hem tarcinla bugulanmis elma, farkli bir kokuyor... Benden demesi... ;)) 



En son tatlimiz, keci peyniri ve cevizli incir receli sürülmüs ev ekmegi...
Bunu Börülce yemiyor... Bu annesinin favorisi..:) Incir ve cevizin uyumu nefis.. Ikindileri pasta , börek yerine yiyorum...emziren anne oldugumdan kilo falan almiyorum bu ara... :)))) Bu dönemin iyi yönlerinden biri iste... Bir süre tadini cikarmaya devam edecegim.. :) 



















Gecen ayin ödünc kitaplari

Benim kiz bu ara costu..asagidaki kitaplari gecen ay kütüphaneden ödünc almisti.. Haziran ayindan beri her ay fazlalasarak kitap ödünc aliyoruz kütüphaneden... Arada sesli kitaplar da var...ben kardesi ile ilgilenirken, onlari dinliyor... Salonda ona pofuduk yastiklarla bir köse yaptik... Cd calari nasil kullanacagini ögrettik... 


Asagidaki kitap cok ilgincti.. " Tavuk nasil cis yapar? "
Ilginclik kitabin hem Almanca, hem Türkye yazili olmasiydi..ayni kitabin baska iki dilde olani da var... Bir de yaninda Cd si vardi... Ben okuyamadigim zaman, oradan dinledi... Bu tür pek cok kitap var...
Örnek bir sayfa...

Asagidakiler de benim ödünc aldigim kitaplar...

Sesli kitaplar polisiye genelde... Bayiliyorum ben sesli kitaba..

 

......."......

Asagidaki cd ler Börülcenin bu ay ödünc aldigi sesli kitap yigini....ücte birini dinledi coktan..onun altindakilerde normal kagida baski kitaplar...böyle bir kütüphanenin bulunmasi bir nimet... Her ay farkli kitaplar okuma/ dinleme olanagimiz oluyor...keske kütüphaneler Türkiye' de de yayginlassa ve etkin kullanilsa...

Bahce Bankinin Öncesi ve sonrasi





-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu bank,  5 yildan beri evin önünde, yagmur, kar, günes hertür hava sartini gördü gecirdi..bu yil onu bir güzel zimparalayip cila attim..
Güzel olmus degil mi?

Börülcem de, ona dar gelen bikinisini giymekte inat etmis..mayo olmaz.. Bikini istiyor hatun.

 'Bikini sana kücük' diyorum
 illahaki bulup getiriyor,  eski esyalari doldurdugum kartondan...

 babasina o kadar dedim... sadece banki cek..kime diyorum bilmem.. Cocugu da cekmis...beni de yarim cekmis... bu yeni Laptop da fotografi rötuslayacak programi da bulamadim.. neyse..



arka planda,  bu yil cok mahsül alamadigimiz domatesler.. ne oldu anlamadik...:(
bir  de Brülcenin sisme havuzu...



Banka tepeden bakis ;P



Asagidaki fotograflarda gecen yaz salon masasina zimpara cekerken cekildi

Börülce salon masasini lekelerle doldurunca,  bunu yapmaya karar vedim.. mobilya dogal agac oldugu icin,  bu islemi yapmak mümkün oldu..
üstüne bir de koruyucu yag cektim.. bu arada sevgili esim oturup sicak havanin tadini cikardi... hos ... ben zaten onun benim isime karismasini istemiyordum :)

kac zamandir ona diyordum,' yap sunu yap sunu...'  baktim olmayacak, kendim yaptim..onu bekleyecek olursam ooooohooo.. ' sen yapmazsn ben yaparim..' dedim inanmadi önce...sonra gittik, yapi marketteyken malzemeleri aldirdim..sonra oturdum yaptim..3 gün öglenleri calistim.. ama öyle hep calismadim..hep arada bebe emzirdim..yemek yedik falan hani..bol dinlemeli 3 gün sonunda masayi da,  banki da bitirdim..

acayip inatciyimdir yani.. :)


bahce eldivenlerim talas doldu..


unufak olmus talas


Maalesef,  masanin bitmis halini, cekmemisim.. ama simdi de üsendim kalk, cek, yükle..

bazen bazi islere hic üsenmem..ama bazi isler,  kolay olsa da cok üsenirim..






bunlarda o islemi yaparken bir yandan yedigimiz bögürtlenler

güzel bir yazdi..